Kaygı; yeni bir durum karşısında, zihinde ve duygularda uyumsuzluk  sonucu ortaya çıkan belirtilerin kişi tarafından algılanmasıdır. Kısaca, olmsuz bir gelişme beklentisinin ortaya çıkması durumudur. Beyindeki sinirler  arasında iletiyi sağlayan maddelerden biri olan Noradrenerjik sistemin  aşırı etkinleşmesinin kaygı ve korku oluşturduğu bilinmektedir.    Kaygı ortaya çıktığında; kortikal yapılar, limbik sistem, bazal  gangliyonlar ve serebellum bozulmuş olabilir. kişilik özelliklerini  çekingen, bağımlı, güvensiz olma yönünde değiştirebilir.     Kaygı; huzursuzluk, çabuk heyecanlanma ve sabırsız gösterir. Yüz ve  beden gergin, eller genellikle titremektedir. Kas gerginliğine bağlı  seğirmeler, titreme, ağrı ve sızılar vardır. Baş, sırt, omuz ağrıları ve sertliği sıktır.  Kas gerilimi özellikle alın kaslarında çok yoğundur. Çoğu kez uyku  sorunları, kâbus ve karabasanlar yaşanır.     Kolay yorulma, ağız kuruluğu, aşırı geğirme, soluk alma ve yutma  güçlüğü, çarpıntı, sık idrara çıkma, erken boşalma, ereksiyon güçlüğü,  kulak çınlaması, başdönmesi, uyuşmalar gibi yakınmalar oluşturur.     Kaygının belirtileri nelerdir?    Kaygı oluştuğunda, ağırlıklı olarak ağızdan alınan hava alınması,  ciğerlerin üstü ile solunum yapılması ve solunum sayısının artması  sebebi ile sempatik sinir sistemi aktive olur. Sempatik sinir sistemi  aktive olduğunda ilgili hormonların salgılanmasına bağlı olarak;     Kan basıncı, kalp atış sayısı artar.   Mide ve barsak hareketleri hızlanır.  Tükürük salgısı azalır.   Ağız kurur.   Kan şekeri yükselir.   Gözbebekleri genişler.  Çizgili kasların gerginliği artar. (vücut kasları, kol, bacak gibi) Titreme olur.  Dişler ve yumruklar sıkılır.  Terleme olur.  Derinin direnci artar.    Hangi olumsuz duygular hissedilir?    Ya başaramazsam!   Bu durumdan ancak ölürsem kurtulurum.  Acaba sınavım nasıl geçecek?  Bildiklerimi unutursam yapamam.  Galiba yeterince hazır değilim.  Anlaşıldı ben bu işi başaramayacağım.  Bu gidişle süre yetmeyecek.  Yoksa diğerleri benden daha mı akıllı?   Kazanamazsam her şey biter  Mutlaka kötü bir şey olacak     Uyarı ve yeni durumlar karşısında otonom sinir sisteminde ortaya çıkan  adrenalin ve benzeri kimyasalların düzeyini yükseltmesi ile vücut üzerinde ortaya çıkan fizyolojik değişmeler kişi tarafından algılanmaya başlandığında, kaygı daha da artar.     Kaygıdan kaurtulmak için     Diyafram kullanarak alt solunum yapılması temin edilerek gevşeme sağlanmalıdır.     Doğru ve derin nefes almanın parasempatik sistemi aktive etmesinin  sonucu olarak damarları genişletir ve oksijeni bedenin en derin  noktalarına kadar ulaşmasını sağlar.     Doğru nefes; ağır, derin ve sessiz olandır. Doğru nefes almak için    * Önce ciğerlerinizi iyice boşaltın  * Ciğerlerinizin tamamı dolana kadar nefes almaya devam edin.     * Kısa süre bekleyin ve nefesinizi aldığınızın en az iki katı zamanda geri verin.     Bedendeki oksijen miktarının artması ve bu oksijenin en uç ve derin noktalara ulaşması, stres sırasında ortaya çıkan maddelerin (adrenalin, noradrenalin) azalmasına  ve kaybolmasına sebep olduğu için kişiyi sakinleştirdiği gibi duygusal olarak da kendini daha iyi hissetmesine neden olacaktır.    Günde en az 40 kez bu şekilde nefes almak yeni nefes alışkanlığı  oluşturacağından kişi kendini daha gevşek ve de daha iyi hissedecektir.    mustafa kartal 
Mkartalll@yahoo.comwww.nefesteknikleri.comwww.nefesokulu.com
  |